Sizden önceki anneler bunları merak etti



Sizden önceki anneler bunları merak etti


Çocuğum su içmiyor, su içme alışkanlığını nasıl kazandırabilirim?

Bebek ve çocukların vücut su oranları yetişkinlere kıyasla daha fazla olduğundan özellikle fiziksel aktivite yaptıklarında ve sıcak havalarda sıvı gereksinimleri de artar. Çocuğunuzun yetersiz sıvı alıyorsa yorgunluk, halsizlik, fiziksel ve bilişsel becerilerinde azalma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu durumun önüne geçmek için çocuğunuzu düzenli su içmeye teşvik etmelisiniz. Çocuklar beslenme alışkanlıkları dahil birçok davranışı ailelerini örnek alarak kazanırlar, çocuğunuza su içme alışkanlığı kazandırmak istiyorsanız ona örnek olmalısınız. Çocuğunuzun hoşuna gidecek bir su şişesi alabilir, belirli aralıklarla su içmesi gerektiğini hatırlatabilirsiniz. Suyunun içine sevdiği meyveleri atarak su tüketimini ilgi çekici hale getirebilirsiniz. Çocuğunuz okul çağındaysa okul çantasına veya beslenme çantasına su şişesi koymayı unutmayın. Çocukların sıvı ihtiyacı yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite düzeyine göre değişiklik göstermekle birlikte genel olarak günlük 6-8 bardak sıvı tüketmeleri gereklidir.



Bebeğimin inek sütü alerjisi var, ne yapmalıyım?

İnek sütü alerjisi bebek ve çocuklarda yaygın görülen besin alerjilerinden biridir. Alerji öyküsü olan ailelerin çocuklarında alerji gelişme riski daha yüksek kabul edilir. İnek sütü alerjisi sıklıkla 6. aydan sonra ek gıdaya geçiş döneminde ortaya çıkar. Eğer inek sütü alerjisi tespit edilirse, bebek anne sütü almaya devam edebilir ancak inek sütü ve süt ürünleri bebeğin beslenmesinden çıkarılır. Eğer bebek anne sütü alamıyor ise inek sütü alerjisi olan bebekler için hazırlanmış özel formulalar kullanılmalıdır.




Bebeğime sakatat verebilir miyim?

Anne sütü, 6.aydan sonra tek başına bebeğinizin demir ve diğer besin öğesi ihtiyacını karşılayamaz, bu nedenle 6. aydan sonra, bebeğe uygun hazırlanmış ve alerjik etki yaratmayacak ek besinlere başlanması önerilir. Karaciğer ve böbrek gibi sakatatlar protein, A vitamini ve B grubu vitaminler ile demir, magnezyum, çinko gibi mineralleri içerir. Ancak besin güvenliği açısından da tüketimine dikkat edilmesi gereken besinlerdir. Doğrudan ciğer, böbrek gibi sakatatları vermek yerine bebeğinizin besin öğesi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için etleri kıyma şeklinde, uygun koşullarda pişirerek sebze püreleri ve çorbalar ile bebeğinize 6. aydan sonra verebilirsiniz.


Çocuğum vegan besleniyor, et, yumurta, peynir yemiyor, bu durum büyüme ve gelişmesini olumsuz etkiler mi?

Vegan beslenmede çocuklar hayvansal besinler olan et ve et ürünleri, yumurta ve süt ürünlerini tüketmezler. Et ve et ürünleri ile yumurta protein, demir, çinko ve B12 vitaminin önemli bir kaynağıdır. Süt ve süt ürünleri ise yine protein ve kalsiyum, fosfor gibi minerallerin temel kaynağıdır. Protein, çinko, demir, kalsiyum ve fosfor büyüme ve gelişmede önemli rol oynayan besin öğeleridir. Dolayısıyla hayvansal besinleri tüketmeyen çocuğunuzun büyüme ve gelişmesinin devamı için bu besin öğelerini sağlayacak bitkisel besinleri mutlaka tüketiyor olması önemlidir. Baklagiller, protein ve demir gereksinimi sağlamaya destek olabilir. Badem sütü, soya sütü veya Hindistan cevizi sütü gibi kalsiyumla zenginleştirilmiş bitkisel sütler, kalsiyum alımına destek olabilir. Yağlı tohumlar/kuru yemişler, protein, kalsiyum ve diğer minerallerin alımına katkı sağlayabilir. Kuru baklagiller gibi bitkisel kaynaklardaki demirin vücutta kullanılabilmesi için bir C vitamini kaynağı ile birlikte tüketilmesi önerilir. Kuru baklagillerin salatalar veya taze sıkılmış meyve suları ile tüketilmesi veya piyaz olarak hazırlanması buna örnek gösterilebilir. Vegan beslenen çocukların büyüme ve gelişmesi takip edilmesi ve yukarıda sayılan besin öğesi yetersizliklerine karşı dikkatli olunmalıdır.


Çocuğumun boyunun yaşıtlarına göre kısa olduğunu düşünüyorum, gerçekten öyle mi buna nasıl karar verebilirim?

Unutmayın ki her çocuğun büyüme ve gelişme hızı birbirinden farklıdır. Dolayısıyla doğrudan yaşıtı olan başka çocuklarla kıyaslayarak çocuğunuzun kısa veya boylu uzun boylu olduğunu düşünmemelisiniz. Çocukların büyümeleri, yaş gruplarına göre belirlenmiş olan ulusal veya uluslararası standart büyüme eğrileriyle takip edilir. Çocuğun yaşamının ilk yılında her ay, ikinci yılda iki ayda bir, üç-beş yaş arasında ise her üç ayda bir vücut ağırlığı ve boy uzunluğu ölçümleri alınarak büyümesi takip edilebilir. iGrow mobil uygulaması da Dünya Sağlık Örgütü’nün büyüme standartlarını referans almaktadır. Siz de iGrow’u ücretsiz olarak cep telefonunuza indirebilir ve çocuğunuzun cinsiyet ve yaşına göre boy uzunluğunu büyüme eğrilerine göre değerlendirebilirsiniz. Referans değerlerin altında olduğunu düşünüyorsanız çocuk hekiminize danışmalısınız.


Çocuğuma nasıl yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilirim?

Bilimsel çalışmalar bebeklerin henüz anne karnındayken, annenin tükettiği besinlerin tadını almaya ve öğrenmeye başladığını ileri sürüyor.



Bilimsel çalışmalar bebeklerin henüz anne karnındayken, annenin tükettiği besinlerin tadını almaya ve öğrenmeye başladığını ileri sürüyor. Dolayısıyla bebeğinizin tanıştığı ilk tatlar belki de sizin gebelik boyunca tükettiğiniz besinlerden geçiyor. Yaşamın ilk 6 ayı, yine annenin beslenmesine göre içeriği değişiklik gösteren anne sütü ile beslenen bebeklerin, 6. aydan sonra anne sütüne ek, uygun tamamlayıcı besinlere başlaması oldukça önemlidir. Çocuklar, ek besinlere başladığında besinleri tanırken, çiğneme ve yutma becerileri de kazanırlar. 1 yaşından sonra sizinle birlikte yemek masasındaki yerlerini aldıklarında ise tüm besin gruplarını tüketmelerine olanak sağlayan bir sofranın olması oldukça önemlidir. Süt ve süt ürünleri, balıklar, kırmızı ve beyaz etler, ekmek ve tahıllar, yumurta, sebze ve meyveler, kuru baklagiller temel besin gruplarıdır. Çocuklar, 1 yaşından sonra, kahvaltı dahil olmak üzere bu besin gruplarının her birinden bir besin veya yiyeceğin kendi mide kapasitelerine uygun miktarlarda yer aldığı öğünlerle buluşmalıdır. Bunlara ek olarak ana öğünleri ailesi ile birlikte tüketmesi ve yeterli miktarda su içmesi konusunda çocuğunuzu desteklemeniz gerektiğini ve siz ebeveynlerin veya diğer kardeşlerin beslenme alışkanlıklarınızın çocuğunuza örnek olduğunu unutmayın!


Çocuğum birçok besine karşı seçici davranıyor. Çocuğumun her besin grubundan yeterli ve dengeli tüketebilmesi için ne yapmalıyım?

Çocuklar, 2 - 5 yaş döneminde, kendi besin seçimlerini yapmaya başlar. Dolayısıyla besin seçimleri anne, baba, kardeş, büyükanne, büyükbaba ve hatta bakıcılarından etkilenebilir. Eğer çocuk kreşe devam ediyor ise aile bireylerine ek olarak öğretmen ve arkadaşlarından da etkilenebilir. Öncelikle çocuğun belirli besinlere seçici yaklaşma nedeninin araştırılması gerekir. Çocuk hekiminin yaptığı fiziki muayene de herhangi bir sorun yok ise konu beslenme açısından değerlendirilebilir.



Çocuklar, 2 - 5 yaş döneminde, kendi besin seçimlerini yapmaya başlar. Dolayısıyla besin seçimleri anne, baba, kardeş, büyükanne, büyükbaba ve hatta bakıcılarından etkilenebilir. Eğer çocuk kreşe devam ediyor ise aile bireylerine ek olarak öğretmen ve arkadaşlarından da etkilenebilir. Öncelikle çocuğun belirli besinlere seçici yaklaşma nedeninin araştırılması gerekir. Çocuk hekiminin yaptığı fiziki muayene de herhangi bir sorun yok ise konu beslenme açısından değerlendirilebilir. Çocuklar, kötü anılarını besinler ile ilişkilendirmeye yatkındırlar. Örneğin geçmişte hasta olduğu ve yemek yemekte zorlandığı bir günde, tüketmesini istediğiniz ve hatta biraz da zorladığınız tarhana çorbası ileride çocuğa hasta olduğu o günü hatırlatabilir ve tarhana çorbasını tüketmek istemeyebilir. Yine sizin zorlamanız sonucu tükettiği sonrasında da istifra ettiği bir besini, bir keresinde yediği ve sonrasında istifra etmesine neden olan bir etmen olarak hatırlayabilir. Bu örnekler gibi niceleri seçici davranmasına neden olabilirken, ilk 6 ay sadece anne sütü aldıktan sonra tamamlayıcı besinlere geçtiği dönemde tanışmadığı besinleri ileride tüketmekte de zorlanabilir.

Böyle bir sorun ile karşı karşıya kaldığınızda, anlayabileceği şekilde o besinin faydalarını açıklamak ve mutlaka örnek aldığı kişiler olarak siz ebeveynler ile birlikte bu besinleri tüketmesi oldukça önemlidir. Besinleri çocuğunuzun kabul edebileceği tat ve göze hitap eden sunumlarla hazırlamak çocuğunuzun besinlere karşı ilgisini arttırabilmektedir. Besin/ yemek seçtiği için yoğun ısrar, zorlama, azarlama, ceza yöntemleri çocuğun bu besinlere olan olumsuz tepkisini arttırabilir hatta beslenmeye karşı direnç geliştirmesine dahi yol açabilir. Sevgili ebeveynler lütfen unutmayınız ki eğer çocuğunuz seçici davrandığı besinlerin ait olduğu besin grubundaki diğer besinleri yeterli düzeyde tüketiyorsa, bu durum büyüme ve gelişmesinde bir gerilik oluşturmaz! Çocuğunuz kereviz tüketmek istemeyebilir ancak enginarı tüketmekte isteklidir! Süt içmek konusunda dirençlidir ancak yeterli düzeyde peynir, yoğurt ve ayran tüketiyordur. Dolayısıyla çocuğunuzun gün içinde yediklerine odaklanmanızı ve her besin grubuna ait bir besini ana öğünlerinde tüketiyor ise seçici olduğu besinler konusunda ona zaman tanımanızı öneririz.


Çocuğum çok az yemek yiyor, iştahını arttırmak için ne yapmalıyım?

Çocuğunuzda, doktor tarafından tanısı konulmuş, çiğneme yutma güçlüğü, yutak-mide hastalığı veya demir eksikliği gibi beslenme sorunu veya iştahsızlığa yol açabilecek bir sağlık sorunu yok ise öncelikle çocuğunuzun gerçekten iştahsız olup olmadığından emin olmalısınız. Çocukların mide kapasiteleri biz yetişkinlere göre oldukça küçüktür. Örneğin 8 aylık bir bebeğin mide kapasitesi bir öğünde toplam en fazla 200 ml, 1 yaşındaki bir çocuğun midesi ise 240 ml besin ve içecek alabilir.



Çocuğunuzda, doktor tarafından tanısı konulmuş, çiğneme yutma güçlüğü, yutak-mide hastalığı veya demir eksikliği gibi beslenme sorunu veya iştahsızlığa yol açabilecek bir sağlık sorunu yok ise öncelikle çocuğunuzun gerçekten iştahsız olup olmadığından emin olmalısınız. Çocukların mide kapasiteleri biz yetişkinlere göre oldukça küçüktür. Örneğin 8 aylık bir bebeğin mide kapasitesi bir öğünde toplam en fazla 200 ml, 1 yaşındaki bir çocuğun midesi ise 240 ml besin ve içecek alabilir. Yemeklerden önce içilen fazla su mide kapasitesini küçültebilir veya ara öğünlerde enerjisi yoğun besinler tüketiyorsa açlık hissi baskılanabilir ve bunun bir sonucu olarak da ana öğünde tüketebileceği porsiyonlar azalabilir. Öncelikle çocuğunuzu her zamankinden daha az miktarda ancak birkaç öğünde beslemeyi deneyin. Tabağında fazla miktarda yemek gören çocuk, iştahsız davranışlarını sürdürmeye devam edecektir. Çeşitli sunumlar ile besinleri çekici hale getirmek, ebeveyn-çocuk ilişkisini güçlendirerek çocukların beslenme konusunda fobilerini aşmalarına ve çocuğun anlayabileceği dilde besinlerin yararlarından bahsetmek, iştahsız çocuklarda olumlu etkiler yaratabilir. Tüm bunları dikkate aldığınızda yine de yeterli miktarlarda besin alamadığını düşünüyorsanız öncelikle bir hekime başvurmalısınız.


Çocuğum okula gidiyor, beslenme çantasına ara öğün olarak ne koyabilirim?

Çocuğunuzun beslenme çantasına girenler, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesi açısından oldukça önemlidir. Beslenme çantasında ara öğün alternatifi olarak elma, armut, muz, kuru kayısı, kuru üzüm gibi taze ve kuru meyveler; çiğneme ve yutma işlevleri yeterince gelişmiş ise ceviz, fındık, fıstık gibi kuruyemişler; ekmek, peynir, domates, salatalık gibi malzemelerle hazırlayabileceğiniz mini sandviçler, sebzeli, kuru meyveli kekler veya içine meyve de katarak zenginleştirebileceğiniz yoğurt gibi seçenekler sunabilirsiniz. Beslenme çantasında, her gün farklı bir besin grubuna yer vererek, çeşitliliği sağlamak, hem çocuğunuza yeterli ve dengeli bir beslenme alışkanlığı aşılayacak hem de farklı ara öğünlerden keyif almasını sağlayacaktır.


Çocuğum yaşıtlarına göre kilolu, diyet yapmalı mı?

Büyüme ve gelişme dönemindeki çocukların ihtiyaç duydukları enerji ve besin ögelerini karşılayabilmesi oldukça önemlidir. Vücut ağırlığı normalden fazla olan yetişkinlere uygulanan diyetle alınan enerjinin kısıtlanmasına yönelik diyetlerin çocuklara uygulanması, büyüme ve gelişmeyi yavaşlatabilir. Enerji kısıtlayıcı ve yasaklar içeren diyetler uygulamak yerine, hekim ve diyetisyen kontrolünde, çocuğunuzun büyüme eğrilerindeki durumuna ve beslenme alışkanlıklarına uygun bir beslenme programının hazırlanması gerekir. Aşırı beslenmeye eşlik eden yetersiz fiziksel aktivite de çocuklarda şişmanlığa neden olabileceği için, çocuğunuzu spor ve fiziksel aktiviteye yönlendirebilir, daha sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürmesini sağlarken vücut ağırlığı kontrolüne de katkı sağlayabilirsiniz. Çocuğun spor ve fiziksel aktivitelerde istikrarlı olabilmesi için ona eşlik etmeniz ve teşvik etmeniz de oldukça önemlidir.


Çocuğumun sebze yemesi için ne yapabilirim?

Büyüme ve gelişme dönemindeki çocukların ihtiyaç duydukları enerji ve besin ögelerini karşılayabilmesi oldukça önemlidir. Vücut ağırlığı normalden fazla olan yetişkinlere uygulanan diyetle alınan enerjinin kısıtlanmasına yönelik diyetlerin çocuklara uygulanması, büyüme ve gelişmeyi yavaşlatabilir. Enerji kısıtlayıcı ve yasaklar içeren diyetler uygulamak yerine, hekim ve diyetisyen kontrolünde, çocuğunuzun büyüme eğrilerindeki durumuna ve beslenme alışkanlıklarına uygun bir beslenme programının hazırlanması gerekir. Aşırı beslenmeye eşlik eden yetersiz fiziksel aktivite de çocuklarda şişmanlığa neden olabileceği için, çocuğunuzu spor ve fiziksel aktiviteye yönlendirebilir, daha sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürmesini sağlarken vücut ağırlığı kontrolüne de katkı sağlayabilirsiniz. Çocuğun spor ve fiziksel aktivitelerde istikrarlı olabilmesi için ona eşlik etmeniz ve teşvik etmeniz de oldukça önemlidir.



Çocuğunuzda, doktor tarafından tanısı konulmuş, çiğneme yutma güçlüğü, yutak-mide hastalığı veya demir eksikliği gibi beslenme sorunu veya iştahsızlığa yol açabilecek bir sağlık sorunu yok ise öncelikle çocuğunuzun gerçekten iştahsız olup olmadığından emin olmalısınız. Çocukların mide kapasiteleri biz yetişkinlere göre oldukça küçüktür. Örneğin 8 aylık bir bebeğin mide kapasitesi bir öğünde toplam en fazla 200 ml, 1 yaşındaki bir çocuğun midesi ise 240 ml besin ve içecek alabilir. Yemeklerden önce içilen fazla su mide kapasitesini küçültebilir veya ara öğünlerde enerjisi yoğun besinler tüketiyorsa açlık hissi baskılanabilir ve bunun bir sonucu olarak da ana öğünde tüketebileceği porsiyonlar azalabilir. Öncelikle çocuğunuzu her zamankinden daha az miktarda ancak birkaç öğünde beslemeyi deneyin. Tabağında fazla miktarda yemek gören çocuk, iştahsız davranışlarını sürdürmeye devam edecektir. Çeşitli sunumlar ile besinleri çekici hale getirmek, ebeveyn-çocuk ilişkisini güçlendirerek çocukların beslenme konusunda fobilerini aşmalarına ve çocuğun anlayabileceği dilde besinlerin yararlarından bahsetmek, iştahsız çocuklarda olumlu etkiler yaratabilir. Tüm bunları dikkate aldığınızda yine de yeterli miktarlarda besin alamadığını düşünüyorsanız öncelikle bir hekime başvurmalısınız.


Çocuğum kaç yaşından itibaren spor yapabilir?

Çocuğunuzun spor yapmasına engel oluşturabilecek herhangi bir sağlık problemi yoksa spor yapması konusunda her yaşta destekleyebilirsiniz. Fiziksel aktiviteyi, çocukluk çağından başlayarak bir yaşam tarzı haline getirmek, ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek şişmanlık, şeker ve kalp hastalıklarının önlenmesinde etkili olmaktadır. Sokakta oynamak, koşmak, yüzmek, futbol, basketbol oynamak, çocuğunuzun televizyon başında vakit geçirmek yerine sosyalleşmesini de sağlayarak hem bedensel hem de ruhsal sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Fiziksel aktivitenin beyin işlevlerini geliştirerek okul başarısını arttırdığı da belirtilmektedir.


Çocuğum kahvaltı yapmıyor, ona kahvaltı alışkanlığını nasıl kazandırabilirim?

Gece uykusu boyunca vücudumuz yaklaşık 8-9 saat süre ile aç kalır ve metabolizmamız yavaşlar. Kahvaltı, bu uzun süreli açlığın giderilmesi, metabolizmanın canlanması ve güne enerjik bir başlangıç için altın öğündür. Güne kahvaltısız başlamak, yorgunluk, baş ağrısı ve dikkat dağınıklığına sebep olabilmektedir. Kahvaltı alışkanlığına sahip olan çocukların okul başarıları kahvaltı etmeyen çocuklara göre yüksektir.



Gece uykusu boyunca vücudumuz yaklaşık 8-9 saat süre ile aç kalır ve metabolizmamız yavaşlar. Kahvaltı, bu uzun süreli açlığın giderilmesi, metabolizmanın canlanması ve güne enerjik bir başlangıç için altın öğündür. Güne kahvaltısız başlamak, yorgunluk, baş ağrısı ve dikkat dağınıklığına sebep olabilmektedir. Kahvaltı alışkanlığına sahip olan çocukların okul başarıları kahvaltı etmeyen çocuklara göre yüksektir. Eğer sabahları okula hazırlanmada zaman problemi yaşanıyor ise, bir gece önceden tüm okul hazırlıkları ile birlikte, çocuğunuzun kahvaltısını da hazırlamak, size zaman kazandıracaktır. Çocuğunuz sabahları iştahsız uyanıyorsa, tüketebileceği besinleri karıştırarak veya farklı sunumlarla hazırlamak ilgisini çekebilir; muzlu süt, peynirli sandviç veya tost, domatesli omlet gibi alternatifler ile çocuğunuzun her gün aynı kahvaltı düzeninden sıkılmasını engelleyebilirsiniz. Çocuğun iştahının olmamasının yanı sıra, uyku düzeninin sorunlu olması dolayısıyla geç yatması ve gece boyunca enerji içeriği yüksek besinler tüketmesi de sabah yeterince aç uyanmamasına neden olabilir., Kahvaltı masasında çocuğunuzun karşısına geçip otoriter şekilde kahvaltı yapmasını tembihlemek yerine onunla birlikte kahvaltı ederek örneğin beraber süt içerek, kahvaltı yapma konusunda örnek olabilirsiniz.


Bebeğime kaçıncı aydan sonra bal verebilirim?

Bal, “Clostridium botulinum” adlı bakteri sporları içerme riski sebebiyle 12 ay yani 1 yaşından küçük çocuklara verilmemektedir. Bebeklerin doğumdan itibaren bağışıklık sistemi de bir gelişme süreci içindedir dolayısıyla alerjen veya enfeksiyonlara karşı çok hassas olabilirler. 1 yaşından önce bal tüketimi de Clostridium botulinum’a bağlı olarak yaşanabilecek botulinum zehirlenmelerine yol açabilir. Çocuğunuzun büyüme ve gelişimini takip ederken besinlere toleransını gözlemlemek de önemli rol oynamaktadır. 12. aydan sonra bal veya içerisinde bal olan herhangi bir besini vermeden önce, çocuğunuzun tolere edip edemeyeceğini değerlendirmeli, gereken durumlarda sağlık profesyonellerine danışmalısınız.


Bebeğim kaçıncı aydan sonra katı besinler tüketmeye başlayabilir?

Bebeğinizin anne sütü almasında herhangi bir engel yok ise ilk 6 ay bebeğiniz için en ideal besin tek başına anne sütüdür. 6. aydan sonra, tek başına anne sütü demir başta olmak üzere bazı mineraller ve artan enerji ve besin öğesi ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalmaktadır. 6. aydan sonra anne sütüne ek olarak bebeğinizi alerji riski en düşük tamamlayıcı besinlere tanıştırmaya başlamalısınız. Tabii bebeğinizin çiğneme ve yutma becerileri gelişmeye devam ettiği için, katı besinleri öncelikle püre kıvamına getirerek daha kolay tüketmesini sağlayabilirsiniz.



Bebeğinizin anne sütü almasında herhangi bir engel yok ise ilk 6 ay bebeğiniz için en ideal besin tek başına anne sütüdür. 6. aydan sonra, tek başına anne sütü demir başta olmak üzere bazı mineraller ve artan enerji ve besin öğesi ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalmaktadır. 6. aydan sonra anne sütüne ek olarak bebeğinizi alerji riski en düşük tamamlayıcı besinlere tanıştırmaya başlamalısınız. Tabii bebeğinizin çiğneme ve yutma becerileri gelişmeye devam ettiği için, katı besinleri öncelikle püre kıvamına getirerek daha kolay tüketmesini sağlayabilirsiniz. Çocuğunuzun ek besinlere başlamaya hazır olduğunu şu şekilde değerlendirebilirsiniz;

• Bebeğinizde yutma ve çiğneme becerilerinin yeterince gelişmesi
• Bebeğinizin siz katı besinler yerken bu besinleri yemeye meraklı ve ilgili olması
• Vücut ağırlığının yaşına göre uygun aralıklarda olması
• Ek besin denemelerinde gaz, ishal gibi sindirim sistemi sorunları yaşamaması

6. aydan sonra, elma suyu ve püresi başta olmak üzere meyve-sebze suları ve püreleri, yoğurt, pekmez, pirinç unu muhallebisi, çorbalar, yumurta sarısı, iyi pişirilmiş balık, tavuk ve kırmızı etler, bitkisel yağları tolere edebildiği miktarda ve şekilde tüketebilir.


Bebeğime vitamin-mineral desteği vermeli miyim?

Bebeğiniz zamanında ve normal doğum ağırlığında dünyaya gelmiş, anne sütü veya anne sütü yeterli olmadığı için ayına uygun anne sütüne adapte mamalar ile besleniyorsa herhangi bir multivitamin/mineral takviyesine ihtiyacı yoktur. Ek besinlere başlayana dek anne sütü veya adapte mamalar ile beslenen bebeğiniz ihtiyacı olan tüm vitamin ve mineralleri karşılayabilmektedir. 6. aydan sonra, bebeğin artan vitamin ve mineral ihtiyaçlarını ek besinlere başlayarak karşılayabilirsiniz.



Bebeğiniz zamanında ve normal doğum ağırlığında dünyaya gelmiş, anne sütü veya anne sütü yeterli olmadığı için ayına uygun anne sütüne adapte mamalar ile besleniyorsa herhangi bir multivitamin/mineral takviyesine ihtiyacı yoktur. Ek besinlere başlayana dek anne sütü veya adapte mamalar ile beslenen bebeğiniz ihtiyacı olan tüm vitamin ve mineralleri karşılayabilmektedir. 6. aydan sonra, bebeğin artan vitamin ve mineral ihtiyaçlarını ek besinlere başlayarak karşılayabilirsiniz.


Çocuğuma sokaktan aldığım sütü içirebilir miyim?

Araştırmalar, sokak sütünün faydasından çok zararı olduğunu gösteriyor. Pastörize veya UHT sütleri tercih ederek, çocuğunuzu, sütte üreyebilecek E. coli vb. birçok zararlı mikroorganizmadan koruyabilirsiniz. Sokak sütünü kaynatarak, içerdiği mikroorganizmalar ve onların kaynama sıcaklığında ölmeyen sporlarından arındırmanız mümkün değildir. “Ama ben uzun süre kaynatıyorum” dediğiniz duyar gibiyiz, ne yazık ki sonuç değişmiyor üstüne üstlük bir de sütte protein ve vitamin kayıpları oluşmaya başlıyor. Pastorize veya UHT sütlere ek olarak çocuğunuzun yoğurt, kefir gibi süt ürünlerini tüketmesini sağlayarak, sindirim sistemi dostu canlı bakterilerden yani probiyotiklerden yararlanmasını da sağlayabilirsiniz.


Çocuğuma abur cubur yemeyi yasaklamalı mıyım?

Herhangi bir yiyecek veya içeceği yasaklamak, aksine çocuğun o yiyecek ve içeceğe olan merakını arttırabilir veya gizli gizli ve hatta daha fazla miktarlarda tüketmesine sebep olabilir. Herhangi bir hastalığı olmayan, sağlıklı çocukların, abur cubur olarak da tabir edilen atıştırmalıkları, yeterli ve dengeli beslenme içerisinde tüketmesinde sakınca yoktur. Denge kavramı atıştırmalıkları “ne miktarda ve ne sıklıkla tükettiği” ile ilişkilidir. Çocuğunuz dilediği besin ve içecekleri tüketebileceğini ancak bunun dengesini nasıl kurabileceğini öğrendiği zaman abur cubur yemesi de bir sorun oluşturmayacaktır. Atıştırmalıkların ana öğünlerden hemen önce tüketilmemesi önemli bir konudur çünkü çocukta doygunluk hissini uyararak, ana öğünlerdeki besin alımını azaltabilir.